Kasım ayı, oldukça hüzünlü başladı. Milletimiz, iki kıymetli evladını peş peşe toprağa verdi. Önce Muamer Zukorliç, ardından Hasan Çengiç.
Her iki ismi bir köşe yazısına sığdırmak, mümkün değil.
Bu yazımızı, Hasan Çengiç’e ayıralım.
30 Ağustos 1957’de Foça’nın Ocak (Odzak) köyünde dünyaya gelen Hasan Çengiç’in, aile kökleri Anadolu topraklarına uzanır. Dedeleri, önce Diyarbakır-Mardin yöresi, ardından Çankırı’da yaşamışlardır. En son, Foça ve Taşlıca’da iskân edilmişlerdir.
Hasan Çengiç, tıpkı dedeleri gibi, İslam’a ve Osmanlı’ya karşı büyük bir saygı ve sevgi besliyordu. Onun hayatı, İslam’a bağlılığın ve sarsılmaz bir inancın, birçok eylemiyle süslüdür.