‘Hak verilmez, alınır’ deniliyor. Olabilir. Ancak bizim dinimiz, almak değil, vermek üzerine kuruludur.
İslam’ın şartlarında almak değil, vermek vardır. Bir de hadis: “Veren el, alan elden üstündür.”
Tam da bu sebepten: İşin hakkını vermek önemlidir, gereklidir. Çünkü hak, alınırsa değil, verilirse daha kıymetlidir.
Şöyle de doğrudur: Kıymetli olan, işin hakkını vermektir. Geldiğimiz makamın, bulunduğumuz mevkiinin hakkını vermek.
Bizler geçiciyiz. Bizi verilen işlerin her biri ise emanet. Kalıcı olan işin kendisidir. Üretilen eser, sunulan hizmet.