Her şeyin birbirine karıştığı, oyun içinde oyun olan günlerden geçiyoruz. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ifadesiyle, yüz yıllık hesaplaşmayla karşı karşıyız.
Yüz yıl önce, bizi, bir daha İstiklal Savaşı veremeyecek, içimizden gazi ve şehit çıkaramayacak hale getirmek için büyük gayret sarf ettiler.
Çok şükür başaramadılar. Fakat bu, niyetlerinden vazgeçtikleri anlamına gelmiyor.
Yüz yıllık süreçte, senaryo ve oyuncular değişti ama hedef değişmedi.
Uzağa gitmeye gerek yok. Son birkaç yıldır yaşananlar bile bu hakikati işaret ediyor.
Gezi Parkı kalkışması, 17-25 Aralık darbe girişimleri, terör örgütünün yeniden kanlı eylemlere yönelmesi, Reyhanlı, Diyarbakır ve Ankara’daki bombalı saldırılar, farklı taşeronlar tarafından gerçekleştirilmiş olsa da, nihai hedefleri aynı idi.
Bu saldırılar, bir partiyi ya da hükümeti değil, hafızası tazelenen, Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alıyordu.
Aynı şekilde, Türkiye’nin başındaki bela ne PKK, ne DAEŞ ne de bir başka kukla terör örgütüdür.