Ufuk, ailesinin büyük bölümünü kaybediyor. Annesini, teyzesini, kuzenini... Tam tamına üç gün enkaz altında kalıyor! Bir kolon bacaklarının üzerine düşüyor, bir kolon boynunun tam kenarında giyotin gibi duruyor. O küçücük delikte 72 saat kalıyor. Kuzeni 24. saatte kollarında ölüyor. Sonunda kurtuluyor ama iki bacağı kesiliyor. Fakat hiçbir şart altında vazgeçmiyor, pes etmiyor. İçindeki güçle ve protezleriyle yeniden yürümeyi öğreniyor. İkinci hayatı başlıyor. Ve dönüşü muhteşem oluyor! Yürümekle kalmıyor, tırmanmadığı dağ, tepe kalmıyor. İnanılmaz başarılara imza atıyor. Serbest dalış şampiyonu oluyor. Hem dağcı, hem dalgıç, hem eğitmen... Olağanüstü bir adam yani. Filozof gibi bir adam. Gerçek güç bu işte. Bayıldım. Kendisine de, yazdığı kitaba da...