Meriç Mekik. İyi eğitimli, matrak, kendiyle dibine kadar dalga
geçebilen, ultra komplekssiz bir kadın.
‘Ahh Kalbim’ ve ‘Al Sana Aşk!’ kitaplarının yazarı. Bence yazdığı
romantik komediler, film ve dizi yapılabilecek kadar iyi. İki
kitabının ana karakteri Aylin, Meriç’in ta kendisi aslında. O bir
‘anti-kahraman’. Biraz Bridget Jones aslında. Öyle çok yılan gibi
seksi 90-60-90 değil, kilolu, tombul, enerjik ve hayat dolu...
Evliyken aldatılıyor. Üstelik o sırada hamile. Başına gelmeyen
kalmıyor yani. Çok sürünüyor, acılar çekiyor, bir buçuk sene her
gün ağlıyor ama sonra yeniden âşık oluyor. Hem de kendisinden genç
bir spor hocasına. Şimdi deli gibi âşık ve çok mutlu. Kitaplarında
kendi hayatından kesitler okuyorsunuz. Yazdıkları da umut veriyor.
Mesela, “Tombullar da şahane adamları kapabilir” diyor. “Aldatılmak
dünyanın sonu değil” diyor. Bir de “Zayıflıklarınız sizin en
kuvvetli tarafınız olabilir! Onları bir madalyon gibi göğsünüzde
taşımayı bilmelisiniz” diyor!
Sana ‘Mericit Jones’ diyorlar. Neden?
- Oooo pek çok sebebi var! Benimle tanışan herkesin beşinci
dakikada anlayacağı kadar sakar bir kadınım, oburum -o yüzden de 13
üç yaşından beri diyetteyim, söylememem gereken şeyleri ağzımdan
kaçırırım, âşık olunca elim ayağıma dolaşır. Övünmek gibi olmasın,
bu konularda Bridget Jones bile elime su dökemez! O zaman ‘Mericit
Jones’ diyorlar.
Çok da komiksin... Kitapların da öyle. ‘Ahh Kalbim’ ilk kitabın,
‘Al Sana Aşk!’ da ikincisi. ‘Ahh Kalbim’de çocuklu, tombul ve terk
edilmiş Aylin’in, ailesinin yanına döndükten sonra yeniden aşkı
bulması anlatılıyor. O Aylin sen misin?
- Nereden anladın? Tombul olduğum için mi? (Gülüyor) Evet, o Aylin
benim! Hikâye tamamen benim hayatımdan esinlenen bir kurgu. Ben de
onun yaşadıklarına benzer şeyler yaşadım.