Ayşe Arman Hürriyet Gazetesi

Babamla aramızdaki itişmeli kakışmalı bir AŞKTI!

GEÇTİĞİMİZ günlerde Vedat Türkali'yi kaybettik. “Mavi Karanlık” ve “Bir Gün Tek Başına” adlı eşsiz romanların yazarıydı. Az roman yazdı, fakat Türk edebiyatının en...

13 Eylül 2016 | 574 okunma

GEÇTİĞİMİZ günlerde Vedat Türkali'yi kaybettik.

“Mavi Karanlık” ve “Bir Gün Tek Başına” adlı eşsiz romanların yazarıydı. Az roman yazdı, fakat Türk edebiyatının en güzel romanlarına imza attı. Sadece bir entelektüel değil, sıkı sosyalistti de. Değerli, saygın ve sevilen bir insandı.

Cenazesi kalabalıktı. 20 bin kişi gelmişti onu uğurlamaya. Genci, yaşlısı, solcusu, Kürt’ü, işçisi, halkı... O kalabalık bile onun ne kadar sevildiğinin göstergesiydi.

Ben kızı, tiyatro ve sinema sanatçısı Deniz Türkali’yi de çok severim. En az babası kadar harbi ve sahicidir. Buluştuk ve Vedat Türkali’yi konuştuk. Bu röportaj yarın da devam edecek...
Hürriyet
Başın sağ olsun, geçtiğimiz günlerde Türkiye müthiş bir aydını, sen de baban Vedat Türkali’yi kaybettin... Hayatında nasıl bir boşluk oldu?

- O kadar yeni ki, henüz idrak edemedim. Bir tür şoktayım hâlâ. Babamla ilişkimiz hakkında konuşmak da çok zor. Çünkü aramızda şiddetli bir aşk vardı. Ama sonu mutlu olmayan bir aşk. İtişli kakışlı bir aşk. Kavgasıyla, küslüğüyle, gözyaşıyla, sonra tekrar barışmasıyla...

İkiniz de güçlü karakterler olduğunuz için mi?

- Nedenini bilmiyorum ama hep böyleydi. Cezaevinden çıktığından beri. Zaten babam ölecek adam da değildi. Çoğu insan aynı şeyi söylüyor, şaşkınlık içinde, “Nasıl olur?” diyor.

Bazı insanlar öyledir ya, sanki onlar hiç gitmeyecekmiş gibi...

- Aynen öyle! 97 yaşındaydı, 98’ini sürüyordu. Ama hayattan hiç vazgeçmedi. Hayata çok bağlıydı. En son benden bir telefon istedi. Kulağında bir alet vardı, onunla uyumlu bir telefon. Bluetooth olması gerekiyordu filan. Asistanıyla birlikte bir kitap yazıyorlardı. Ama işte bir anda böbrek yetmezliği çıktı, sonra çoklu organ yetmezliği derken gidiverdi. Birdenbire...

Kafa nasıldı?

- Son ana kadar senden benden çok daha iyi! Bunama filan soruyorsan hiç yoktu...

Sana da böyle itişip kakışacağın bir baba yakışır! Normal bir babayla hayal edemiyorum Deniz Türkali’yi...

- Babamın kızı olduğum için böyle oldum belki de!

Asıl mesele neydi aranızdaki?

- Her şey. Yani o kadar çok kriz yaşadık ki, hangi birini söyleyeyim. Komik olanlarını anlatayım. Biz Yılmaz’la (Atıf Yılmaz) birlikte olmaya başlayınca babam benimle küstü...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne kadar kaçarsak kaçalım bir gün kendimizi annemize benzerken buluruz! 15 Eylül 2019 | 697 Okunma Bugün vizyona giren ‘Kız Kardeşler’ filminin yönetmeni Emin Alper: Erkekler, kadınları dizginleyemediklerini anladıkları noktada onları öldürüyorlar! 13 Eylül 2019 | 242 Okunma Hepimize örnek olsun 12 Eylül 2019 | 351 Okunma Yazıklar olsun! Masum bir can daha gitti 11 Eylül 2019 | 176 Okunma Rap’çiler susmadılar! 10 Eylül 2019 | 508 Okunma