Dünya tatlısı bir şey İrem Derici. Bana sosyal medyadan çağrı yaptı. “Neden ya? Niye benle altı yıldır röportaj yapmadınız! Çirkin olduğum için mi? Ağzım büyük diye mi? Babamla bile yaptınız, iki hafta üst üste üstelik! Benim neyim eksik? Oysa benimle röportaj yapmanız için her türlü doneyi de verdim elinize. Evlendim, boşandım, yoğun bakıma kaldırıldım, sokakta alkollü yakalandım. Televizyon programı yaptım, reklamda oynadım. Türkiye’nin ilk 100 milyon izlenen video klibi benimki. Ama siz benimle röportaj yapmayınca kendimi ünlü hissedemiyorum!” dedi.
O kadar da şeker ve doğal bir videoydu ki, herkes pek sevdi, “Yap şu kızla röportaj!” dedi. Ben de yaptım, bugün başladı, salı da devam edecek.
Deli desem değil. Ama normal de değil. Bir sürü şey anlatıyor. Sanki o bir damperli kamyon, kasasını kaldırıyor ve içindeki her şeyi döküyor. Gülüyorsun, anlıyorsun, hak veriyorsun, onunla birlikte bir sürü duyguyu aynı anda yaşıyorsun, bazen de “Nasıl bu kadar açık olabiliyor” diye şaşırıyorsun. Zekasına, kelime dağarcığına, kendini ifade etme biçimine hayran oluyorsun. İlginç ve çokrenkli bir kişilik. ‘Borderline’ teşhisi konmuş. Oynamıyor, gerçekten samimi. Çok zeki. Fırlama. Çok da başarılı bir popçu. Ve iyi kalpli. İrem Derici’nin kimseye zararı olmaz, kendinden başka…
HAMİŞ: O kadar yaratıcı ki, Allah sizi inandırsın, evden beyaz yatak çarşafı götürdüm. Üstünü dikti etti, altını olduğu gibi bıraktı, orasını kıvırdı, burasına yırtmaç açtı, ikimize gelinlik yaptı. Ortaya da, kendimizle dalga geçen bu eğlenceli fotoğraflar çıktı…
* Seni senden dinleyelim… Kimsin nesin?
- 31 yaşına gelmiş, pop şarkılar söyleyen, dışarıdan baktığında ‘sektörün en delisi, en manyağı’ denilen fakat aslında en normali olan, kendi halinde biriyim…
* Olayın nedir?