Memleketimin güzellikleri say say bitmez...İnsanı sıcaktır, samimidir, bir kere Allah'ına kadar Adanalıdır, bonkördür, benim tanıdığım Adanalılar hesap ödetmez, ölür de ödetmez, acayip cömerttir, galiba en önemlisi de Adanalılar sahicidir. Doğaldır, kendileri gibidir. 'Mış' gibi yapmazlar. Bir de gerçekten eğlenceli, çılgın, biraz deli ve nevi şahsına münhasır insanlar Adana'dan çıkar.
Kebabımız, portakal çiçeğimiz, kendimize özgü yemeklerimiz, sarı
sıcağımız, ovamız, toprağımız, çiftçiliğimiz, pamuğumuz,
narenciyemiz, kadın çiftçilerimiz, Alman gelinlerimiz, palmiye
ağaçlarımız, barajımız, balığımız, Karataş’ımız, şırdanımız, yazlık
sinemalarımız, şalgamımız, bici bicimiz, yaylalarımız...
Sanatçılarımız ve sanatımızla da öne çıkıyoruz. Orhan Kemal, Yaşar
Kemal, Yılmaz Güney, Muzzaffer İzgü, Şener Şen, Karacaoğlan, Barış
Manço, Erol Büyükburç, Ümit Besen, Nebil Özgentürk, Ali Sabancı,
Suna Kan, Nurhan Damcıoğlu...
Ve daha niceleri... Al sana benim Mami, o da 50 yıldır Adanalı, 33
yıldır bale okulu var, daha geçenlerde öğrencilerinin resitali
vardı, ben de Adana’daydım...
Konservatuvarımız, senfoni orkestramız, her sene kutlanan Portakal
Çiçeği Karnavalımız... Veeee Uluslararası Adana Film
Festivalimiz... Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile
festivali konuştuk...