Bu da oldu...
Patrick Harris, Michael C. Hall’dan sonra Yılmaz Sütçü’yle
birlikte ben de Hedwig oldum.
Hedwig de kim diyeceksiniz?
Rolling Stones dergisine göre, ‘Hedwig ve Angry Inch’, gelmiş
geçmiş en büyük rock müzikallerinden! Hedwig de onun başkahramanı.
LGBTİ’ler için bir ikon.
Çünkü “Cinsiyet nedir? Var mıdır? Gerekli midir” sorularını
tartışıyor. Hayat boyu aradığımız o ‘diğer yarımız’dan söz ediyor,
var mıdır öyle bir diğer yarımız meselelerine dalıyor.
“Yok birbirimizden farkımız, gay, lezbiyen, biseksüel, trans,
hepimiz insanız!” diyor.
Ama aynı zamanda ikiyüzlü, iki bacaklı ve yalnız yaratıklarız!
Yalan mı?
İşte Yılmaz Sütçü de, söz konusu oyunu Amerika’da izleyip
etkileniyor ve Türkiye’ye getirmeye karar veriyor. Tabii telif
haklarını öyle kolay vermiyorlar ama Yılmaz, Türkiye’deki
transların durumunu anlatan bir mektup yazıyor ve bu dönemde böyle
bir oyunun oynanmasının önemini anlatıyor. Veeeee ikna ediyor.
Birkaç gün önce de ‘Hedwig ve Angry Inch’in galası vardı. Bu
röportaj için ikimiz de Hedwig olduk Yılmaz Sütçü’yle. Ama Hedwig
olmak öyle kolay değil, MAC’in deneyimli makyaj uzmanlarının
yaptığı makyaj iki saat sürüyor. Hedwig’in kendisi olmak zor ama
kıyafetlerini giymek hiç değil. Anladınız, çok eğlendik bu çekimler
sırasında.
Hürriyet
Seni tanıyabilir miyiz?
-Ben Yılmaz Sütçü. Oyuncuyum. Tiyatrocuyum. Müzikal manyağıyım. Şu
anda da hayatımın müzikalinde oynuyorum.
İyi de Yılmaz kimsin, nesin, nereden geldin?
-İstanbul’a Ankara’dan gelmiş bir İzmirliyim ben. 1978, İzmir
doğumluyum. Kendimi bildim bileli tiyatrocu olmak istedim. Sahnede
olmak istedim. Müzikaller beni büyülüyordu. Gözlerimi kapatıp,
sahnede olmayı hayal ediyordum. Lisede yerel bir radyoda, radyo
programcılığı yaparken şarkı söyleyebildiğimi fark ettim. İleride
müzikallerde oynayacaksam bu müzik meselesine ağırlık vermem
gerekir diye düşündüm.