Geçtiğimiz haftalarda dünyaca ünlü Japon hekim profesör Yoshinori Nagumo ile röportaj yapmıştım.
60’tan fazla tezi yayımlanan, kitapları Türkçe dahil pek çok dile çevrilen “Japonların Kadim Beslenme Sırrı”nı anlatan ünlü profesör günde tek öğün beslenmeyi öneriyordu. Kendisi 20 yaş daha genç gösteriyordu. Sırrı, günde bir öğün yemek. Sadece akşamları yiyor. Sabahları tereyağlı kahve içiyor, öğlen tuzsuz ve yağsız fındık-badem, akşam da canı ne isterse...
Böylece açlık geninin sürekli aktif halde olmasını sağlıyordu. Ben de Canan Karatay Hoca’ya bu beslenme tarzı hakkındaki görüşlerini ve yazın neler yiyip içmemiz gerektiği konusundaki fikirlerini sordum...
-Günde bir öğün yemeğe ne diyorsunuz? Geçenlerde bir Japon profesörle röportaj yaptım. Aslında sizin tavsiye ettiklerinize benzer şeyler söylüyordu. “Sadece sabahları tereyağlı kahve, öğlen badem- ceviz akşam da ne istersen ye” diyordu... Siz bu formülü nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Hakikaten ileri yaşlarda bir öğün yeterli olabilir. Ama herkesin yaşına başına göre farklı miktarda öğün yemesi gerekir. Kimine göre iki öğün sağlıklıdır. İbni Sina bunu seneler önce söylemiş. “3 öğün hastalıktır!” diyor. Ben yeni bir şey de söylemiyorum. Ama şimdiye kadar ara öğün - mara öğün derken 6 öğüne kadar çıkardılar! Milleti enine genişlettiler! Hz. Muhammed de 2 öğün yerdi. “Hatta 2 öğün yiyin, ama az yiyin!” derdi sünnet olarak. Japon profesör, “Kahvenize, çayınıza tereyağ koyun!” diyor. Doğru. Ben de demiştim, ona da tepki göstermişlerdi. Oysa tereyağı...