Tüm Türkiye’nin gözü önünde gerçekleşiyor, “Semih ile Nuriye” mesleklerinden ihraç edildikleri için açlık grevindeler.
Bugün 126. gün. Günden güne de eriyorlar, hızla ölüme yaklaşıyorlar. Bütün kas sistemleri çökmüş durumda, zor yürür haldeler, organları iflas etmek üzere...
Ve bütün bunlar, hepimizin gözü önünde oluyor.
Semih Özakça’nın eşi Esra ile röportaj yaptım. İkisi de 28 yaşında, geçen sene bu zaman, Marmaris’te çadır kurup tatil yapmışlar, birbirlerine aşkla bağlı iki genç insan. Ama bugün, ölümle burun burunalar! Bu röportajın hepsi bugüne sığmadı, yarın da devam edecek...
Eşin Semih, 126 gündür ölüm orucunda. Sen ne durumdasın? Senin ruh halin nasıl?
- Herkes gibi Nuriye Hoca ve Semih’in sağlığından çok endişeliyim. Elimde değil, korkuyorum. Sonra kendime kızıyorum, endişelenmemeye, aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışıyorum. Bu kadar uzun süre açlığın insan bedeni üzerindeki etkileri tam olarak kestirilemediğinden kalbim ağzımda. Beni de gözaltına almışlardı, evvelsi gün serbest bıraktılar. Görüş günümüzdü, koştum cezaevine Semih’in yanına gittim...