Bugün o gün...Günlerden Sezgi.Saat 09.00'da Antalya Adliyesi'nde 6. Ağır Ceza'da, işkence ve tecavüz edilerek, uyuşturucu verilerek öldürülen 15 yaşındaki Sezgi Kırıt'ın davası var.Yürekli bir avukat, Sibel Avukat, tam 7 yıl bu davaya baş koyuyor.
O da Saadet Öğretmen gibi, çok cesur bir kadın, vazgeçmiyor, pes etmiyor ve şu an toprak altında olan bir kız çocuğunun haklarını koruyor.Bugün, nefesleri tuttuk bekliyoruz, suçluların cezasını almalarını istiyoruz.Kadın Dernekleri Federasyonu da, Antalya Barosu Kadın Hakları Komisyonu da ful destek...Yaşasın cesur kadınlar!Bugün Sezgi’nin ablası Sevgi anlatıyor, o da suçluların cezalarını alması için yıllardır Sibel Avukat’la dedektif gibi çalıştı...
KARDEŞİNİZ Sezgi’nin başına gelenler korkunç. Öncelikle başınız sağ olsun. Hepimiz dehşete düştük. Ona yapılan işkence, uğradığı tecavüz ve cinayete kurban gitmesi bir yana, bunu yapan caniler, tam 7 yıl, ellerini kollarını sallaya sallaya insanların arasında dolaştılar. Dava bile açılmadı... Neden böyle oldu? Ne diyorsunuz bu konuda?
- Üzüntümü tarif etmeme olanak yok. Öfke, isyan, çaresizlik, bu 7 sene içinde her şeyi hissettik. Ama mücadele etmekten de vazgeçmedik. Nedenine gelince, siz de yazdınız, tam o günlerde bir hayat kadını da kayboluyor, Sezgi’yi o zannediyorlar. Biliyorsunuz hayat kadınlarının da bir değeri, bir kıymeti yok bu ülkede, “Başlarına ne geldiyse müstahaktır” diye düşünülüyor, o yüzden da otopsi üstünkörü yapılıyor. Bu sebeple kardeşimin raporunda, “Ölüm nedeni bulunamadı” yazıyor. “Tecavüz” denmeyince, uyuşturucudan, alkolden söz edilmeyince, vücudundaki kırıklardan bahsedilmeyince de adamlar, 7 yıl ellerini kollarını sallaya sallaya serbest dolaştı. Oysa itiraf da etmişlerdi. “Uyuşturucu verdik” dediler, “Alkol verdik” dediler, “Zorla birlikte olduk” dediler. Ama savcı da diyor ki, “Ağızlarıyla da söyleseler delil lazım!” Bu 7 yıl içinde rapor, Adli Tıp’a 4 kere gitti geldi...
ANNEM ÜZÜNTÜNDEN KANSER OLDU