2.5 yaşında görmemeye başlıyor.
Sebebi göz sinirleri zedelendiği için.
Ama ailesi onu, gören bir çocuk nasıl yetiştirilirse öyle
yetiştiriyor.
“Düşersin evladım! Sen görme engellisin, yapma, etme!”
demiyorlar.
Küçük Duygu da maşallah yerinde durmuyor, doğada koşuyor, ağaca
bile tırmanıyor.
Görmemek onun “normal”i.
Annesi Münevver Hanım da şahane, küçük kızına odasını nasıl
toplayacağını, kıyafeterini nasıl asacağını, evde kendine ait nasıl
bir düzen kuracağını tek tek anlatıyor. Ama 5 yaşına geldiğinde,
aileyi bir korku sarıyor.
“Biz çocuğumuzu engelli gibi görmüyoruz, her şeyi yapabileceğine
inanıyoruz ama ya dış dünya? Nasıl bir gelecek onu bekliyor?
Okuyabilecek mi? Üniversite bitirebilecek mi? Bir iş sahibi
olabilecek mi?”
İşte o dönem, görme engelli Psikolog Dr. Hale Bacakoğlu ile
tanışıyorlar Hale Bacakoğlu, Duygu Kayaman’ın hem psikoloğu hem
ablası hem de rol modeli oluyor. Bugüne kadar uzanan müthiş bir
dostlukları var.
Duygu, hep öyle sağlam bir rol modeli olduğu için kendini şanslı
hissediyor. Ve en önemlisi, ondan ilham alarak sürekli kendini
geliştiriyor. Ama bir gün fark ediyor ki, Türkiye’deki ailelerin
birçoğu böyle bir şansa sahip değil...
KENDİ ALANINDA İLK VE TEK
İşte tam da bu yüzden, 6 ay önce kaybettiği biricik annesi Münevver
Kayaman, Hale Bacakoğlu ve birkaç anne ile birlikte 2003’te
Parıltı-Görmeyen Çocuklara Destek Derneği’ni kuruyorlar. Parıltı,
Türkiye’de kendi alanında ilk ve tek.
Yani Parıltı dışında, görme engelli çocukların bebeklikten
eğitimlerinin sonuna kadar onlara destek veren bir başka kuruluş
yok.
Amaçları da çocukların özgüvenli, başarılı birer rol model
olabilmeleri.