Hep mi böyleydik bilmiyorum ama... Artık böyleyiz. Seri cinsi sapıklarla birlikteyiz.Evet, onlarla birlikte yaşıyoruz. Aramızda yaşıyorlar bu ülkede. İnsan gibi görünüyorlar, içlerinde pedofili barındırıyorlar. Cinsel açlıktan ölen cinsi sapıklar her yanımızda. Ve nasıl bir adalet varsa, küçücük çocukların hayatını kaydırıyorlar ama onlara bir şey olmuyor, hep bir şekilde yırtıyorlar.Kurumlar arada yanmasın diye, sistem, onları koruyor.
Alın bir vaka daha!Günlerdir kusasım var!22 yıl görev yaptığı köyde küçücük çocukları sapıklığına alet ediyor. Akla gelecek her türlü cinsel istismarı uyguluyor. Tehdit kıyamet, “Birilerine anlatırsanız, kazdığım çukura diri diri gömerim hepinizi!” diyor. Ama kızlardan 6’sı o tehditlerden korkmadı ve mahkemede kendilerine neler yapıldığını tek tek anlattı.Okul müdürü tacizden 1.5 yıl aldı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı, Milli Eğitim tarafından tazminatı ödendi, emekliye ayrıldı ve yırttığını sandı... Oysa yırtmadı! Şimdi her şey yeniden başlıyor...Yeni tanıklar tecavüz de anlatacak... Bu hikâyede, bir de kahraman bir öğretmen var.Çocukları yalnız bırakmayan, davalarının her aşamasında ellerinden tutan, Çalıkuşu gibi genç, idealist bir öğretmen... Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü vasıtasıyla tanıştım ben Saadet Öğretmen’le. Çünkü artık meseleye Canan Güllü ve İzmir Barosu’nun becerikli avukatları da el atmış durumda. Ne Saadet Öğretmen’i ne de o çocukları yalnız bırakacaklar. Sadece onlar değil, hepimiz bu davanın takipçisi olmalıyız!