KARŞIMDA hüngür hüngür ağlayan bir anne var. Ümran Durmaz.
Tarifsiz bir acı yaşıyor. 13 yıl önce, kızı Gülperi, kocası
tarafından “İlaç içti!” diyerek hastaneye götürülüyor ve orada
ölüyor.
Tuhaflık şurada: Kocanın içtiğini iddia ettiği ilaçlara otopsi
sonucunda Gülperi’nin bedeninde rastlanmıyor. Ayrıca kimse adamı
sorgulamıyor. Ne derse inanılıyor. Olay yeri incelenmiyor. Üstelik
savcı da takipsizlik kararı veriyor. Artık neredeyse “Eline
sağlık!” diyecekler. Türkçesi, Gülperi’nin ölümüne neyin sebep
olduğu hiçbir zaman anlaşılamıyor.
Aile, Gülperi’nin boşanmak istediği eşi tarafından zehirlendiğine
inanıyor. Çünkü eşi bir ecza deposunda çalışıyor ve ilaçlar
konusunda bilgili.
Bu annenin yıllarca çalmadığı kapı kalmıyor. Sadece Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi ona kulak veriyor. Davayı inceliyor, intihar
olduğuna ilişkin hiçbir delil olmadan önyargılı davranıldığı, bu
yüzden olayın araştırılmadığını belirtiyor. Şimdi dava tekrar
görülüyor.
Adaletin yıllar sonra da olsa yerini bulması dileğiyle!
O GÜN KALBİMİ KIZIMLA BİRLİKTE TOPRAĞA GÖMDÜM
- Sizi tanıyalım...
- Adım Ümran Durmaz. Ben bir anneyim. 6 kız çocuğum vardı.
Gülperimi 2005’te kaybettim. Ben de onunla o gün kalbimi toprağa
gömdüm...
- Olayı anlatır mısınız?
- 25 yaşındaki kızımın ölümüne intihar dendi. Ama Adli Tıp raporuna
göre boşanmak üzere olduğu eşinin içtiğini söylediği ilaçların
izine bedeninde rastlanmadı. Olay yeri inceleme yapılmadı. O, eşi
olacak adam, sorguya bile çekilmedi. Bir ecza...