OLIVIERO Toscani, bir dönemin tasarım dünyasına damgasını vuran insan. O, düşünceleriyle bütün dünyayı etkilemiş biri. Ve karşımda. Anlatıyor, anlatıyor... Dün başlayan bu konuşma yarın da sürecek. Sizi Toscani’yle baş başa bırakıyorum...
- Eskisi kadar aktif olarak tasarımla ilgilenebiliyor musunuz?
Her şey çok hızlı gelişiyor. Ben at besliyorum. Hafızam bir atın hafızası gibi. At için geçmiş yoktur. Her şey bugüne aittir. Her şey buradadır. Biz 10 yıl öncesine ait bir anı diyoruz. At için 10 yıl öncesi diye bir şey yok. O an var. Anı hatırlıyor. Bu benim için de geçerli. Bende de aynı disleksik zaman algısı var. Bir sabah uyanıyorsunuz. Ve 76 yaşındasınız. Bu inanılmaz.
- Ölmekten korkuyor musunuz?
Ölmekten değil ama hasta olmaktan korkuyorum. Korktuğum yegâne şey hastalık. Hastalıktan ölmek. Hiç hasta olmadım. Elimde bu nedenle hiçbir ipucu yok. Hastalığın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Eğer hasta olursam 2 gün içinde ölürüm çünkü hiç hazırlıklı değilim. Hastalıktan korkuyorum o yüzden.
- Son eşiniz kaç yaşında?
1951 doğumlu. 67 yaşında. Dünyanın en güzel kadını. Gerçekten. Mükemmel. Evlenilmeye değer en güzel 20 kadın arasında... Sadece 20 kişiler. Örneğin bir akşam yemeğinde baş belası, servet avcısı bir grup kadınla beraberken “Benim eşim aşkı, birlikte olmayı hak eden 20 kadın arasında” dediğinizde, 20 saniye sonra kadınlardan biri, “Tatlım, ben de bu 20 kişi arasında mıyım?” diye sorar. Tabii cevap vermem. Aksi halde kavga çıkar.