Bir yıl inletti beni."Ben istemiyorum, sen git!" dedi."Orada
insanlar sokaklarda yatıyor" dedi."Ben Hindistan'da yaşamak
istemiyorum" dedi."Hijyenik değil" dedi, "Pis" dedi, "Fareler var
anne, gördük tren istasyonunda. Ya bir tanesi beni ısırırsa"
dedi.
“Tamam, baba, senin sevdiğin adam, sen onun peşinden git. Ama beni
de anla, benim bir hayatım var burada” dedi.“Hem orada arkadaşım
yok” dedi.“Buradaki okulumu çok seviyorum” dedi. “Benim dansım var”
dedi, “Jimnastiğim var” dedi, “Aktivitelerimden geri kalmak
istemiyorum” dedi.“Mutsuz olurum” dedi, “Hep surat asarım!”
dedi.Altın vuruşu da şöyle yaptı:“Ben zaten ergenim. İyi olmaz
çevre değiştirmem. Bana inanmıyorsan pedagoğa filan sor ‘yapma’
diyecektir. ‘Bir yıllığına çocuğun düzenini bozmayın’ diyecektir!”
dedi.Gerçekten de 11 yaşındaki küçük canavar haklı çıktı. Birkaç
uzmana danıştım, “Bu yaşta, arkadaşlar, çevre, okul çok önemli. Bir
yıl için çocuğa köklü bir değişim yaşatmaya değmez!” dediler.Bir
tek ilkokulu okuduğu okulun, IICS’in müdürü, ki orası yabancı bir
okul, müdürü de yabancı, heyecanla “Aaaaa harika bir fırsat!
Mutlaka değerlendirin. Alya’yı bizim okuldan mezun edelim ama bir
yıl Hindistan tecrübesi ona şahane gelecektir. Kişisel gelişimi
için de, kendine güveni için de. Dünya vatandaşı olduğunu fark
edecek, ‘Ben her yerinde yapabiliyorum!’ diyecek. Şiddetle tavsiye
ederim. İlk günler hayatınızı zindan edecek, ‘Beni niye getirdiniz
buraya?’ diyecek ama insanın güvenlik alanından çıkması iyidir.
Değişim iyidir. Farklı kültürler iyidir. Müthiş zenginliktir!”
dedi.A