Tiyatrocu Esra Akkaya ve oğlu Can Alex, herkesin sevgilisi oldu. Bu hikâyeyi okuyup bayılmayan neredeyse yok.
Etiyopya’dan evlat edinen Esra, bunu bir iyilik ya da cesaret örneği olarak görmüyor. “Belki de iyiliği yapan oğlumdur” diyor. Esra, farklı ve çok tatlı bir kadın. Aynı zamanda eğitimci, seminerler veriyor. Mutlaka verdiği seminerlerden birini izleyin, insana ilham veren şeyler anlatıyor. Dün başlayan Esra Akkaya ve Can’ın macerası bugün de devam ediyor...
- Niye Etiyopya?
Özellikle seçilmiş bir yer değil. Bakanlığı aradığımızda, “Bir aile Etiyopya’dan evlat ediniyor. İsterseniz onlarla irtibata geçin” dedikleri için; tamamen tesadüf yani. Bazı yollar, hayatta kendiliğinden açılıyor. Sebebini bilmiyorsun. Belki de “kader” denilen şey budur. Etiyopya’ya gittik ve oğlumuza orada kavuştuk...
- Nasıl cesur bir şey yaptığının farkında mısın?
Bu bana cesaret gibi gelmiyor. Belki bir macera ama hayatta her şey macera. Çatır çatır doğurmak da macera, sezaryen de bir macera, çocuk yetiştirmek de öyle. Hepsinin bir yolculuğu, bir çilesi var. Ama tüm bunlar bizi anne yapıyor. Macerasız annelik olur mu? Olmaz. Anne olmak için mutlaka bir maceran olacak ve o maceraya atılacak cesaretin olacak ama bu bana özgü bir şey değil. Cesaretse bütün anneler cesur...
- Öyle bir anlatıyorsun ki sanki dünyanın en normal şeyi gibi...