MÜJDELER olsun!
30 yıllık bir hekim çıktı, üstelik iç hastalıkları ve nefroloji
profesörü, “İyi ki tansiyonum çıktı!” diye bir kitap yazdı...
Aslında bir “oksimoron” gibi duruyor, değil mi?
“Yüksek tansiyonun nesi iyi olabilir ki? Çok korktuğumuz bir
hastalık, felç bırakır, hatta öldürür!” diye düşünüyor
insan.
Ama kendisi de yüksek tansiyon hastası olan Profesör Tekin
Akpolat’ın kitabını okuyunca anlıyorsunuz ki, yüksek tansiyon
tedavisi olan bir hastalık.
O, kendi hayatımızın ve bedenimizin doktoru olmamız gerektiğini
söylüyor.
“Farkında ol, sorumluluk al, dersini çalış ve kendine bak...”
diyor.
Bugüne kadar 144 uluslararası yazısı yayınlandı ve 13 kitap yazdı.
Sonuncusu da “İyi ki Tansiyonum Çıktı.”
Tekin Hocam, sizi tanıyalım...
1960 Gaziantep doğumluyum. Dolayısıyla, tatlıya bayılırım!
Çocukluğum Mersin’de geçti. Tarsus Amerikan Lisesi’nde okudum.
Kebap yemeyi çok severim, hatta tantuniyi de! Tıp fakültesi ve iç
hastalıkları ve nefroloji uzmanlık eğitimlerimi Hacettepe Tıp
Fakültesi’nde aldım. Ah orada da çok abur cubur yedim! Uzun süre
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde çalıştım. Samsun’da da çok
güzel pideler götürdüm! Amerika Birleşik Devletleri’nde Baylor
College of Medicine’de (Houston, Texas) bulundum. Orada da “Texas
size” denen dev porsiyonlarla tanıştım! Kiloları aldım, sonunda da
tansiyon hastası oldum! Şimdi ise, insanlara pozitif enerji veren
bir ortamda çalışıyorum. Ben bir yürüme delisiyim. Her fırsatta
yürürüm. Pozitif hormonları depolarım. Her dönem yürüyüş
arkadaşlarım olur. En güzel sohbetleri yürürken yaparım. Eşimle de
her fırsatta yürümeye çalışırım. Birlikte yürüyünce moralimiz daha
iyi olur. Bu aralar özellikle yürümeye çalışıyoruz...