ANKARA’da, şehrin orta yerinde otobüste tecavüze uğrayan S.’nin
hikâyesi içler acısı...
S., bir İngilizce öğretmeni. 37 yaşında. İki çocuğu var.
Çocuklarının geleceği için çalışan, didinen, işinde gücünde bir
kadın. Eğitim seviyesi de yüksek.
Pek çok tecavüz haberi okumuş bugüne kadar, bir gün kendi başına
gelebileceği aklına dahi gelmemiş.
Sürekli ağlıyor. Felaket durumda. Ağır bir travma geçiriyor. Ve
işin kötüsü, hiçbir suçu olmamasına rağmen kendini sorguluyor,
kendinde kusur arıyor. Güzel olduğu için bile kendini suçluyor.
Evine giderken her zaman aynı güzergâhı kullanıyor, hep aynı
AVM’nin önüne kadar geliyor, orası son durak, sonra da 200-300
metre yürüyor.
Çünkü evinin oraya toplu taşıma gitmiyor.
O gün de her zamanki gibi yürüyecek, fakat Ankara’da hava eksi 11
derece.
O sırada, o yöne doğru hareket eden bir otobüs görünce, bir durak
sonra inmek üzere biniyor.
Binerken de otobüsten iki kişinin indiğini görünce de herhangi bir
tedirginlik hissetmiyor.
S., oturmuyor bile, kapının yanında ayakta bekliyor.
ANİDEN ÜZERİNE ATLAYIP BOĞAZINI SIKIYOR
Ama işte onun sokağına gelince şoför durmadığı gibi, kapıları da
açmıyor.
S., “N’apıyorsunuz, neden durmuyorsunuz?!” diye bağırırken, otobüsü
bir okulunun yanındaki ıssız, karanlık arsaya çekiyor.
Yerinden kalkıp, S.’nin boğazına sarılıyor. Bilincini kaybettirecek
kadar sıkıyor. Aralarında bir arbede yaşanıyor. Ama tabii şoför
ondan güçlü olduğu için, S. daha fazla dayanamıyor, bayılıyor.
Şoför, öldü zannediyor. Yere yatırıp tecavüz ediyor. Sonra
ölmediğini anlayınca tekrar boğazına sarılıyor. Her nasılsa, S.
ağladığı, yalvardığı için, yaşananları kimseye söylemeyeceğine ikna
oluyor ve onu bırakıyor. S. de bulduğu ilk binaya giriyor, kapıyı
arkasından kapatıp, hemen polisi arıyor. Emniyet kuvvetleri ve
ambulans hemen olay yerine geliyor.
S., şoförü teşhis ediyor. Şoför tabii ki olan biteni yalanlıyor. Üç
ifade veriyor, hepsi de birbiriyle çelişkili. Önce, tanımıyordum
diyor. İkincisinde “Beni öp” dedi, “Arsaya çek!” dedi diyor,
üçüncüsünde de “Biz zaten önceden tanışıyorduk!” diyor.
Olayda, Şoförler Odası da kusurlu.