O müthiş bir kadın.
Küçük dev bir kadın.
Yıllar evvel de onu böyle tanımlayan bir şey yazmıştım.
O zamandan bu zamana, bir sivil toplum ordusu gibi çalışıyor. Elbette ona destek olanlar da var. Ama yine de her şey, MİKA-DER’in başkanı Nesrin Ercan, yuva ve yetiştirme yurtlarındaki çocukları için kendini parçalıyor diye oluyor.
Bir kadın, bir şeyi kafasını takarsa korkacaksın.
İşte Nesrin Ercan’ın bu çocukların hayatlarını ve yaşadığı şartları iyileştirme tutkusu öyle.
Minik Kalpler için Elele Derneği, bugüne kadar inanılmaz ciddi işler başarmış durumda, aşağıda okuyacaksınız.
Sadece onu değil, gelini Ann Ercan’ı da çok severdim.
Allah rahmet eylesin, kanserden vefat etti, geride iki minik çocuk bıraktı. Ölmeden önce onunla röportaj yapmıştım, kişisel tarihimde yer eden, beni en çok sarsan biriydi.
“Çok yakında öleceğim” diyordu, “Çünkü herhangi bir tedavinin faydası yok. Bu benim gerçeğim, yüzleşmem gerekiyor. Hastanede sonuç alınamayacak bir tedavi yerine son günlerimle evimde, ailemle geçiriyorum. Ölümün de güzeli olur. Bak böyle... Çocuklarımı ve eşimi benden sonrasına hazırlıyorum...”
Müthiş cesur bir kadındı, galiba hayatımda gördüğüm en cesur kadın... Bütün ailesini, dediği gibi kendisinden sonrasına hazırladı. Ve sonra eşini ve iki yavrusunu geride bırakıp, o sonsuz yolculuğa çıktı.