GEÇEN hafta otobüste yaşanan tecavüz felaketiyle meşguldüm, Meclis’te darp edilen kadın milletvekili Fatma Kaplan meselesine ne yazık ki değinemedim. Ama tabii ki olan biteni izledim ve hemen Fatma Kaplan Hürriyet’i aradım...
Bu arada, darp edilen vekilin hangi partiden olduğu beni ilgilendirmiyor, kadın olması ilgilendiriyor. Zorbalığa uğrayan AKP’li bir kadın vekil olsaydı da fark etmezdi, yine yüksek sesle itiraz ederdim. Ülkenin her yerinde zulüm gördüğümüz yetmedi de sıra Meclis’e mi geldi?
Çok çok geçmiş olsun. Geçen hafta Meclis’te darp edildiniz...
- Teşekkür ederim. Aslında Milletin Meclisi’nde darp edilen ben değilim, darp edilen tüm kadınların hürriyeti...
Gerçekten de insanın aklı almıyor. Daha önce böyle bir olay yaşandı mı?
- Meclis çatısı altında mı? Hayır! Maalesef, tarihe kara leke olarak geçecek bir ilk. Sözlü atışmalar, karşılıklı münakaşalar her zaman olmuş ama bir kadına bu derece bir saldırı bugüne kadar olmamış... İlk defa yaşanıyor!
Siz bunu nasıl açıklıyorsunuz?
- Açıklayamıyorum. Gözlerini artık hırs bürümüş. Tarifi olmayan bir hırs. Başkanlık hırsı. Çıkarlarını ve koltuklarını korumak adına, her türlü şeyi yapabilecek hale gelmişler. Düşünün, Meclis’te bir kadının yaşam hakkı yoksa, sokakta zaten hiç yok demektir! Bir kadın vekil Milletin Meclisi’nde, bu kadar korunaklı bir yerde darp edilebiliyorsa, dışarıdaki kadın ne yapsın... Vay halimize yani!