Cuma günleri bu köşede yürünmeyen yollarda yürüyen, kendi alanlarında ve hayatlarında fark yaratan kadınları yazıyorum. Serablal Palsili Tuğba’dan daha iyi bir örnek olamaz. Kutluyorum ve sizi hikâyesiyle baş başa bırakıyorum...
- Sadece Serebral Palsililere değil, kadın-erkek, küçük-büyük herkese müthiş bir rol modeli olduğunu düşünüyorum... Hikâyeni bilmeyenler için özetler misin?
Tabii. 1985’te doğdum. Olması gerekenden 40 gün önce. İlk 45 dakika hiç nefes almamışım. Doktorların müdahalesi sonucunda hayata döndürülünce de oksijensiz kaldığım için de doktorlar umutsuz bir portre çizmişler anne-babama...
- Ne kadar umutsuz?
Epey! “Yürüyemeyebilir, konuşamayabilir hatta yatağa bağlı bir hayat sürebilir!” demişler. Annemle babam yıkılmış tabii.