AMAN Allah'ım, 24 saate neler sığıyor...
Patlayan bombalar, ölen masum insanlar, dünyanın en büyük acıları, kayıpları, şaşkınlık, şok, gözyaşı, infial, isyan, korku, kızgınlık, nefret...
Doruklara çıkan kutuplaşma... Çaresizlik... İhbar gelmesine rağmen önlem alınmamasına...
İnanamıyorum, bir gün içinde olup bitenlere, gündemin nasıl bu kadar hızlı değişebilmesine...
Bir güne bu kadar acı sığabilmesine...
Ve bütün bunları nasıl göğüslediğimize...
İnanamıyorum.
Ama işte hepimiz yaşıyoruz bu coğrafyada...
Ve şunu biliyoruz, hepimiz Atatürk Havalimanı’nda hayatını kaybeden o insanlardan biri olabilirdik.
Artık böyle.
Her an, her yerde başımıza her şey gelebilir.
Artık böyle bir gerçekle yaşıyoruz.
Bildiğim tek şey, “Öyleydi, böyleydi!” demenin, onu bunu suçlamanın, hamaset edebiyatı yapmanın, nefret tweet’leri atmanın hiçbir faydası yok.
Çünkü değişen hiçbir şey olmuyor.
Öyle bir an gelecek ki, devam edecek gücümüz kalmayacak, işte belki o zaman bir şeyler değişir...
Ölenlere rahmet, yakınlarına sabır diliyorum...
İnşallah bir daha böyle bir felaket hiç yaşanmaz!
OYUNCU PELİN ÇALIŞKANOĞLU BİR IŞIK ELÇİSİ
'SESLERİ KARANLIKTA KAYBOLANLARA IŞIK OLUYORUZ'
KÖTÜ haberlerin üst üste yığıldığı bugünlerde, insana Pelin
Çalışkanoğlu ilaç gibi geliyor! Umut verici geliyor!
Pelin hayata, uyuşturucu kullanan, alkolik bir annenin çocuğu olarak geliyor. Annesi bir arabada yaşıyor. Koruyucu ailesi onu Fenerbahçe Parkı’nda çimlerin üzerinde buluyor. Takdir edersiniz ki, zor bir başlangıç. Ama Pelin karşısına çıkan bütün olumsuzlukları pozitife çevirmeyi başarıyor. Müthiş bir başarı öyküsü onunki!
Şimdi de sesleri karanlıkta kaybolan kendisi gibi çocuklara, gençlere ışık olmaya çalışıyor.