BUGÜN benim doğum günüm.
Ömer’le Hindistan’dayım.
Bir süredir Mumbai’de yaşıyor, ben de atladım yanına geldim.
Koca bir bavulla.
İçinde ne mi var?
Kaldığı otel odasını eve çevirebilecek her şey!
Düşündüm de, ne kadar da güzel olsa, otel dediğin sonuçta
ruhsuz, soğuk bir yer, madem önümüzdeki aylarda da o otelde
yaşamaya devam edecek,
e orayı biraz kişiselleştirmek, sıcaklaştırmak gerekir.
İşte bu dahiyane fikirle yola çıktım.
Ve ve ve kendimi çerçeve alırken buldum. Amaç, bir foto duvar yapmaktı, bizim aile fotoğraflarımızdan oluşan.
Fena mı, uyandığında her sabah duvarda şöyle bir hepimizi görsün!
Yalnız hissetmez kendini.
25 tane filan fotoğrafı bir güzel siyah-beyaz bastırdım, irili
ufaklı çerçevelere yerleştirdim. Tek tek farklı yerlere asmak odayı
dağınık göstereceği için, iki adet beyaz raf da götürdüm.
İki delikle iş biter diye.
Öteki türlü çok delik lazım.
Tabii ki iş aletlerim olan çekiç, beton çiviler, çift taraflı yapıştırıcı ve raflar için minik, seksi bir matkap gibi nalburiye malzemem de yanımdaydı.
İKİ HURÇ, İKİ BAVUL
Odadaki kanepenin biraz daha ev gibi durabilmesi için bir sürü yastık da götürdüm.