HEPSİNDE çok mahvoldum.
Paranoyağa bağladım
Ama bu son olayda bittim!!!
Benim için feci bir “kırılma noktası”.
Bardağın taştığı an.
Reina saldırısına kadar çok üzülüyordum ama beni etkilemesine,
kilitlemesine izin vermiyordum; okuyup, takip edip, bilgi alıp,
kahrolup ama yine de hayata devam edebiliyordum.
Fakat şimdi, bu şartlarda nasıl edeceğimi bilmiyorum.
Bütün o gençlerin yerde ölü yattıkları bir fotoğraf gördüm,
mahvoldum.
İnsanın aklı o görüntüyü kabul etmek istemiyor.
Bu, insanlık değil!
Başka bir şey!
Bu nasıl bir öfke?
Nasıl bir nefret?
Neyin intikamı?
Allah’ım ülkemizi koru!
Çünkü bu sadece yılbaşını kutlayanlara karşı yapılmış bir saldırı
değil, Türkiye’ye yapılmış bir saldırı.
Türkiye’nin hükümetine, ekonomisine, sanayisine, turizmine yapılmış
ağır bir saldırı.
Türkiye’yi bölüp içsavaş çıkarmayı amaçlayan bir saldırı.
Bunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok, ülkedeki bölünmüş
grupların, kampların kırılma noktalarına saldırıyorlar.
Amaç kaos, amaç içsavaş, amaç bu ülkeyi yok etmek.
Öyle kolay olmayacak, bu ülke de direnecek tabii ama bende
yarattığı sonuç...
Artık geceleri araba seslerini dinleyen, merdivenlerden çıkanları
gözleyen, sırt çantalarından tırsan, paltolardan rahatsız olan,
ikide bir sevdiklerinin nerede olduğunu kontrol eden bir paranoyağa
bağladım.
Kalabalık yerlerden, caddelerden, sinemaya gitmekten,
lokantalardan, alışveriş merkezlerinden, kafelerden, insanların
biriktiği yerlerden...
Bundan da utanmıyorum.
Hepimiz için korkuyorum.