Onu çok seviyoruz. Çünkü sahici, çünkü bizim en büyük starımız, çünkü o başka, bambaşka. Alya ile Tarkan konserindeydik
Yılın yine o zamanları...
Tarkan zamanları.
Ama aksi gibi, bu yıl Alya'nın okulu erken başladı.
Aldı beni bir düşünce...
"Konser 12'de bitecek, çocuk nasıl 6'da uyanıp neredeyse
Bulgaristan sınırındaki okuluna gidecek? Ben, sorumsuz anne
miyim?"
Bu annelik bitmez tükenmez bir suçluluk duygusu!
Sonra, "Amaaaan ne sorumsuzluğu! Söz konusu olan Tarkan'sa, akan
sular durur!" dedim ve soluğu Açıkhava'da aldık.
Alya, IICS diye bir okulda okuyor. İstanbul International Community
School. Yıllardır orada. Bir gün, "Hayatta en sevdiğim üç şeyden
biri okulum" dedi, şok yaşadım. Yani tuhafıma gitti, bir çocuğun
deli gibi okulunu sevmesi. Kılığa kıyafete karışılmayan, saça başa
takılmayan, çocukları sıkboğaz etmeyen bir okul. Ivır zıvır
şeylerle değil, eğitimin kalitesiyle ilgileniyorlar. Şu anda
beşinci sınıfta, sınıf arkadaşları da dünyanın farklı ülkelerinden,
farklı milletten. Genellikle de dünya müzikleri dinliyorlar, Alya
da öyle.
Türkçe müziklere pek yüz vermiyorlar.
Amaaaaa söz konusu Tarkan olunca, yine akan sular duruyor!
Alya'nın İskoçyalı öğretmeni bile Tarkan'a bayılıyor.
İki gece üst üste konserine gitmiş ve öğrencilerine büyük bir
heyecanla anlatmış.
* * *