Çok eğlendim bu röportajı yaparken.
İkisi de enerji topu. İkisi de fişek gibi.
Bilgili, birikimli. Ve ikisi de çalışkan.
Bülent Eczacıbaşı ve Gülse Birsel.
Müthiş bir ikili onlar.
14-15 Aralık’ta gerçekleşecek Marka Konferansı için bir araya gelecekler. Ve bize şahane bir sunum izletecekler.
Bülent Eczacıbaşı, şirkette ‘uydurukça’ adını verdiği, İngilizce kelimelerin aralara serpiştirildiği ‘plaza dili’ni yasaklamış. Bu dili kullananlardan, kelime başına 5 lira kesiyor. Bu 5 liralar, Eczacıbaşı Gönüllüleri’ne gidiyor, okullara sözlükler alınıyor.
İşte ikili, konferansta bu dili ve Türkçeyi irdeleyecek.
Onlara göre Türkçe hem genç argosundaki anlamda “yıkılıyooo”, yani müthiş bir dil, hem de gerçek anlamıyla yer yer yıkılıyor, yani fakirleşiyor!
Sizi bu eğlenceli ikiliyle baş başa bırakıyorum...
Hürriyet
Fotoğraflar: Emre Yunusoğlu
BÜLENT ECZACIBAŞI
Bülent Bey, gerçekten kediniz Karakedi Kaşmir, sizin asistanınızdı da... Siz, onu kediye mi çevirdiniz?
-Evet, eskiden asistanımdı! Ama ben çevirmedim, kendisi dönüştü.
Nasıl yani?
-Eczacıbaşı’nda ‘uydurukça’ konuşanlar, belirli bir sınırı aşınca kendiliğinden kara kediye dönüşürler.