İNSANA huzur veren bir yer. Türkiye’nin ilk bilimkurgu
kütüphanesi. Binanın mimarisi de, içindeki minik sergi de görülmeye
değer. Uçak kazasında kaybettiğimiz değerli bir gencin, değerli bir
bilim adamının anısına açılmış burası.
Ailesi tarafından.
Bilimin ışığı dört bir yana yayılsın diye.
Yeni ‘Berkol’lar yetişsin diye.
O uçak kazasını hatırlayacaksınız.
10 yıl önceydi, teknik arızayla insan hatası birleşti ve ne yazık ki Isparta’ya gitmekte olan uçak düştü, tam 57 kişi hayatını kaybetti.
İşte o kayıplardan biri, Özgen Berkol Doğan’dı. Gelecek vaat eden bir fizikçiydi. Boğaziçi Üniversitesi fizik bölümü doktora öğrencisiydi. Aynı zamanda fizikçilerin ‘Kâbe’si CERN’e kabul edilmişti, eğitiminin bir bölümünü orada sürdürüyordu...
Kendisi gibi bilim insanlarıyla birlikte o da, o kazada hayatını kaybetti.
Belki artık fiziken yok ama Kadıköy Caferağa’daki bu bilim kurgu kütüphanesinde var olmayı sürdürüyor...
Babası, kalp cerrahı Profesör Dr. Nevzat Doğan’a sordum...
2007’de Isparta’da düşen uçakta oğlunuzu kaybettiniz. Başınız sağ olsun. Geçen yıllar acınızı hafifletmemiştir...
- Haklısınız...
Ben hiç yakınını uçak kazasında kaybetmiş biriyle röportaj yapmadım. Böyle bir kayıp insanda nasıl bir his uyandırıyor? Bu ölümü “kader” olarak mı değerlendiriyorsunuz?
- Dilerim kimse bu acıyı yaşamaz. Hissettiklerimizin tarifi yok. Öfke? Evet. Çaresizlik? Ona da evet. Ama kader? Asla! İhmaller zincirini kader olarak nitelendirmek mümkün değil...
Oğlunuzun uçak korkusu var mıydı?