“N’aber?” dedim, “N’apıyorsun?”
“Duruma göre şekil alıyorum!” dedi. “Aaaaa ne şahane lafmış!”
dedim. “Benim hayat felsefem bu aralar!” dedi. “Nereden çıktı?”
dedim. “Psikiyatrımdan öğrendim” dedi ve ekledi: “Kendi hayatımda
uyguluyorum, çok da işe yarıyor!”
“Şu psikiyatrının numarasını versene, bir arayıp, duruma göre şekil
almayı sorayım. Belki bu kavram insanlara şifa olur” dedim.
Ve yaptım...
Dün bir arkadaşımla konuşuyordum, “Nasılsın?” deyince, “İyi olmaya
çalışıyorum. Duruma göre şekil alıyorum!” dedi. “Nasıl yani?”
dedim. Sizden söz etti. Bu son olaylardan dolayı, hepimiz gibi
endişeli ve kaygılı olduğunu, sizinle sohbet edince rahatladığını
ve sizden ‘duruma göre şekil almayı’ öğrendiğini söyledi. Ben de
şimdi size soruyorum: ‘Duruma göre şekil almak’ nedir?
- Bu, benim konuşurken sıkça kullandığım bir terim. Yaşamımızda
bizi zorlayacak ve endişe yaratacak meselelerden kaçamayız. Çünkü
‘endişe’, zaten insan olmanın çok doğal bir parçası. Öyleyse ilk
yapmamız gereken, mevcut durumu, gerçekçi bir bakış açısıyla
tanımlamak, ardından da ruhsal kapasitemiz dahilinde adapte olmaya
çalışmak. Yani ‘duruma göre şekil almak’ ya da bir başka deyişle,
‘Kendine yeni bir konum belirlemek’... Bu ‘yeni konum’, o problemin
üzerine basıp yükselebilmemizi de beraberinde getirecektir.