Atiye Sokak'ta minicik bir dükkân. Butik bir terzihane aslında. Harika bir hikâyeleri var. İlk bir araya geldiklerinde işler iyi gitmiyor. Taa ki 'anneanne' 'Aşk-ı Memnu'nun Bihter'ine kazak dikene kadar. Her şey o zaman değişiyor ve Closh kızları 10'uncu yılını kutluyor.
Ben ‘çekim kızı’ oldum. 47 yaşındayken... Bu beni pek eğlendiriyor. Vücudun biraz pörtlemeye başladığı yıllar ya 40’ların sonu, o yüzden özellikle hoşuma gidiyor. Dünyaya ‘nanik yapmak’ gibi geliyor.
Hürriyet
FOTOĞRAFLAR: EMRE YUNUSOĞLU
Ama poz vermek kadar, işi kurgulamak da hoşuma gidiyor, konsepti ben geliştireceğim mümkünse, içine muziplik katacağım, kendimle dalga geçeceğim...
Ekip olarak eğlenmemiz şart. Hatta birinci kural yani!
Tüm bunları yaparken bir hikâye anlatıyor olmak da önemli.
Zaten ne işi yapıyorsak yapalım, bir hikâye anlatıyoruz aslında.
Yoksa çekimlerde elini öyle koymuşsun, bacağını böyle atmışsın detay. Zaman içinde Nihat Odabaşı, Cem Talu, Tamer Yılmaz, Mehmet Turgut, Fethi Karaduman gibi usta fotoğrafçılardan kalas gibi durmamayı öğrendim. Bacağını kırıyorsun, kollarını kullanıyorsun, elini ensene götürüyorsun, saçlarınla oynuyorsun, bazen kameraya bakıyorsun, bazen hülyalı hülyalı uzaklara dalıyorsun. Eğlenceli.