ADI Zuhal Güneş.
Benim sevdiğim kadınlardan. Güçlü, ilkeli, onurlu, yapıcı, pozitif,
direnen ve pes etmeyen...
48 yaşında.18 ve 25 yaşlarında iki çocuğu var.
Kocasından ayrıldığında henüz 38’inde ama korkmuyor, “Başka bir evlilik yapayım, bir erkek bana baksın!” derdinde değil, kendi yoluna devam ediyor.
“Kendime de çocuklarıma da bakabilirim!” diyor.
Bakıyor da... Kendini çocuklarına adıyor.
Zuhalın onurlu mücadelesi
GENEL MÜDÜRÜNÜN TACİZİNE UĞRUYOR
25 yıl aynı işte çalışıyor.
Büyük bir holdinge bağlı bir şirkette genel müdür asistanı olarak görev yapıyor.
Zaten ne oluyorsa, orada oluyor.
Geçen sene bu zamanlar, müdürü onu yanına çağırıyor.
“Kapıyı kapat!” diyor.
İşlerden çok bunaldığını, biraz rahatlamak istediğini söylüyor. “Nasıl yani efendim? Sekreteriniz olarak zaten elimden geldiğince sizin hayatınızı kolaylaştırmaya çalışıyorum” diyor.
“Hayır Zuhal, anlamadın beni, öyle değil, rahatlamam lazım!” diyor.
İmalı imalı gözlerinin içine bakıyor, ondan çok memnun olduğunu ama birebir çalışmaları gerektiğini vurguluyor. Ve ekliyor: “Ama aramızdakileri bir sen, bir Allah bilecek...”
Sonra da Zuhal’i iki bileğinden tutup, kendine çekiyor ve dudağının kenarından öpüyor. Genel müdür daha da ileri gitmek isterken, Zuhal onu itiyor.
“Kendinize gelin, iki çocuk babasısınız ve saygın bir eşiniz var!” diyor.