Küçükken akrabalarında çok kalmış biriyim. Dindar olanı da vardı alkol alanı da... Çok yakışıklı değillerdi, belki baklavaları yoktu ama şeref ve namus sahibi insanlardı.
Kimse kusura bakmasın, benim gözümde Murat Başoğlu tecavüzcüdür, yalancıdır, sadece eşini değil doğup büyüdüğü ailesini aldatmıştır. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylemiştir. Artçıları devam eden yıkıcı bir deprem gibi adeta…
Başoğlu, yeğeninin duygularını istismar etmiş bir insandır. Bir amca, yeğeni kendisiyle birlikte olmak için ısrar etmiş bile olsa bunu kabul edebilir mi?
Mesele bir kız çocuğunun amcasına, dayısına, eniştesine, babasına âşık olması ile ilgili değil; mesele, karşısındakinin adam olmasıyla ilgilidir. Masum bir aşkı cinsel istekleri için kullanan birinden adam olamaz.
Başoğlu’nun yeğeniyle görüntüleri “Seks fantezisi için bir araya gelmiş bir erkek ve kadın” izleniminden başka bir his bırakmadı insanlarda.
Dikkat ederseniz Başoğlu ilk savunmasında “Görüntülerdeki kadının adı Olga’ydı, bir anlık bir şeydi.” açıklamasını yapmıştı. Bu tarz ilişkiler de genellikle “Olga”larla yapılırdı çünkü.