Bir Kadınlar Günü’nü daha geride bıraktık. Bu yıl kadın ölümlerine ve tecavüzlerine, din adına (!) dile getirilen kadına yönelik ayrımcılık söylemlerine isyan hâli hâkimdi. Aktiviteler, yürüyüşler, kurumların kadın videoları vs. emek veren, gönül veren kadın ve erkeklere teşekkür ederim. Hakikaten duyarlılık üst sevideydi.
Kadınlara yönelik dini söylemlerin tavan yaptığı ve toplumda huzursuzluk yarattığı son günlerde Tayyip Bey’in itirazı oldukça önemliydi. Kendisine ayrıca teşekkür ederim. Umarım artık okurken ve dinlerken utandığımız söylemler son bulur.
Beni düşündüren bir husus var; Tayyip Bey “N’oluyor?” demeseydi eğer, o zaman ne olacaktı? Millet olarak her sorunumuzun ille de Tayyip Bey tarafından onaylanması mı gerekiyor? Yetkililer harekete geçmek için neden ısrarla Cumhurbaşkanı’nı bekliyor?
Bu ve benzeri sorular kafama takılmıyor ve gelecek adına beni endişelendirmiyor değil.
Hazır, kafama takılıyor demişken; aklımı kurcalayan bir başka soru da Acun Ilıcalı’yla ilgili. Ben, Acun’un üretkenliğini, insanlığını severim. Fakat, bu yıl Survivor yarışma kadrosuna Nihat Doğan’ı dâhil etmesi beni hem şaşırttı hem hayal kırıklığına uğrattı.