Geçtiğimiz haftaya Ebru Şallı’nın “Kandırılmadım, inandırıldım”
sözleri damga vurdu.
Ebru Şallı’nın tatilde birlikte görüntülendiği sevgilisinin evli
olduğu ortaya çıkınca sarf ettiği sözler bunlar. Ben sevdim, çünkü
kendini savunmak adına karşı cinsi harcamadı. Şallı, sevgilisinin
evliliğinin 3 yıl önce bittiğini sadece kâğıt üzerinde evli
olduğunu söyleyerek ilişkisi hakkında açıklamalar yaptı. Şallı,
ünlü olduğu için gündeme geldi ama o kadar çok buna benzer yaşanan
olaylar var ki…
Bu yazı, inandırılan kadınların yazısıdır. Nedenini izah edeyim.
Millet olarak medeni ayrılıkları beceremiyoruz bir türlü. Genellikle erkeklerimiz öldürmeyi, kadınlarımız ise süründürmeyi tercih ediyor. Her iki durumda da kendisiyle birlikte, karşısındakinin yaşam hakkını elinden almış oluyoruz ama neydi bizim sevgi sloganımız. “Ya benimsin ya kara toprağın!”
İşte bütün mesele bu sloganda; erkeklerimiz öldürerek, kadınlarımız diri diri toprağa gömerek yaşıyor aşklarını ve ayrılıklarını.
Hemen hemen her gün erkek şiddetini okuruz gazetelerde ama kadınların uyguladığı şiddeti görmeyiz. Hemcinsim diye söylemiyorum çok akıllı şu kadınlar.
Erkek gibi tetiği çekip tek kurşunla işi bitirmiyor. Madem erkek ayrılmak istiyor; o zaman acı çekecek, el âleme rezil olacak, asla başka bir kadınla mutlu olmayacak. Bütün bunlar olurken de kadının mazlum kalması şart.
Size bir şey söyleyeyim, anlaşamadığı hatta ayrı yaşadığı eşini süründürmek adına boşanmayan kadınların yarattığı mağduriyet bir hayli fazla ülkemizde. Evliliği bir mal kazancı olarak gören kadınlar, kocasını sevmese de tapusu kendisinde olsun istiyor.