Son zamanlarda başörtülü sosyal medya fenomenleri gündemde. Sayısı bir hayli fazla, başörtülü kadınların kendilerinden ayrı bir dünya olarak gördükleri ve eleştirdikleri türbanlı fenomenlerle tanışmam 2016 yılında rastlıyor.
Arkadaşlarım, sosyal medyada fenomenleşen muhafazakar modasıyla ilgili bir şeyler yazmamı isteyince girdiğim bu dünyada büyük şaşkınlık yaşadığımı itiraf etmeliyim. Zira medyada var olmayan kocaman bir dünya vardı.
Konuyu kaleme almaya karar verdikten sonra fenomen olarak adlandırılan kişilerin hesaplarını bir süre takip ettim... Ve birkaçıyla söyleşi yaparak bir yazı dizisi hazırladım.
Türbanlı fenomenlere tepki o günlerde de vardı. O tepkiyi sorduğumda aldığım ortak cevap şuydu:
“Tesettürün modası olmaz. Kaideleri, ölçüleri, şartları sabittir ve değiştirilemez. Bizler ölçülü giyim ve moda ile ilgiliyiz. Tesettür başka, ölçülü giyim başka. Tesettür sadece örtünmek değildir, bu neden ile sadece buraya indirgemek doğru olmaz. Mücadeleyi hep birlikte verdik ve bu gün çok şükür arkadaşlarımız bu konuda sıkıntı yaşamadan eğitimlerini ve iş hayatlarını sürdürüyorlar. Bu eleştiriler bizim kesimden değil farklı bir kesim tarafından ne yazık ki kullanılıyor.”
Muhafazakâr fenomenler genellikle kendilerini “Ölçülü giyinen” kişiler olarak tanımlıyor. Bence sorulması gereken başörtülü genç kızların neden ölçülü giyinenleri takip ettiği sorusudur.
Zira yazı dizim bittiğince başörtülü genç kızlardan “Ayşe Hanım, söyleşi yaptığınız fenomene rica eder misiniz, ben de onun gibi olmak istiyorum, yardımcı olur mu?” sorusu çok geldi.