Türkiye’nin sınır ötesinde başlattığı Afrin harekatı ülkede bir pozitif duygu uyandırdı. Bir sinerji, güç birliğine ve bir ortak duygu zemini oluşmasına sebep oldu. İşin siyasi askeri boyutu bir tarafa halkın bu harekâta verdiği destekte Anadolu irfanının izlerini görüyorum. Bu topraklardaki irfanî bilgi ve sağduyu hak ile batıl olanı kolaylıkla ayırt edebilecek kıstaslara sahip, yeter ki ona kulak verelim!
Şşş KIZLAR BAĞIRMAZ!!!
Bu bir İran filminin ismi. Film; 8 yaşında cinsel istismar ve tacize uğrayan bir kadının dramını anlatırken toplumun ve ailelerin böyle bir konu karşısındaki sessizliğine ayna tutuyor. Filmin en önemli sahnelerinden birisi de avukatın kurban ve ailelerin böyle bir konu karşısındaki sessizliğine isyanıydı.
“Şşş Kızlar Bağırmaz” empozesi her toplum için de geçerli. Aileden çevreye taciz ve istismarı gizleme eğilimini sorgulayan bu filmi izlemenizi tavsiye derim.
Cinsel istismar ve taciz vakalarının önlenmesine ilişkin en önemli başlık ise her yerde aynı. O da mağdurların şikayet etmelerini kolaylaştırmak ve failin cezalandırılacağına ilişkin güven oluşturmak. Bunu sağlamanın kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Çünkü işin birçok boyutu var. Her şeyden önce bu vakaların gizlenmesine sebep olan toplumsal önyargıların kırılması gerekiyor. Çünkü tacizciler yakalandıktan sonra ortaya çıkan tablo hiç değişmiyor. Mutlaka ve mutlaka failin daha önce onlarca benzer vakası olmuş ve hiç kimse şikayette bulunmamış!
İstanbul’da 115 kız çocuğunun doğum yapma haberini de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Bu olayları önlemek için yapılması gerekenlere odaklanırken işe devletten değil toplumdan başlamak gerektiğine inanıyorum.