Toplumsal anlam haritalarımız kişisel anlam haritalarımız ile her zaman birbirine uyum sağlamıyor. İletişim sorunları da tam burada başlıyor.
Anlam haritası lafını daha somutlaştırayım. Bu kavram, bu sembol, bu olay “benim dünyamda, bizim ailemizde, bizim toplumumuzda bu anlama gelir” dediğimiz şeyler… Değer verdiklerimiz, küçümsediklerimiz, önceliklerimiz hep kendi anlam haritamızda yerini alıyor. Anlam haritaları bize yön veriyor. Yokluğu halinde ise “anomi” dediğimiz bireysel ve toplumsal yabancılaşmanın eşiğine geliveriyoruz. Damarlar beslenemeyince beyin hastalıklarında olduğu gibi aradaki bağ kopuyor. “Anomik afazi”de olduğu gibi “hasta gördüğü şeyin ne olduğunu bilir, tanır ama adını bulamaz…”