Türkiye’nin toplumsal tutkalı nedir? Bizi birbirimize bağlayan ortak değerler, inançlar, ülküler nelerdir? Sanırım bu soruya cevap vermedik ki bugün (çeşitli takılarıyla) sol aydın kendi sınıfından olmayan aydını ya da bilim adamını görmüyor ya da aydın ihaneti ile suçlayıp dışlıyor. Aydınlar illa kendilerini bir mahalleye hapsetmek zorunda mı? “Bizler ve onlar” diskurundan çıkıp ülkeyi bir bütün olarak nasıl kucaklayabiliriz?
“Böyle bir bilim adamı Tayyip Erdoğan’ı nasıl destekler” başlığıyla Ersin Çelik’in çarşamba günü yayınlanan yazısı, programlarda uzun süredir konuştuğumuz “Türkiye’nin fikir tarihinin zaafları”na bir örnek olması hasebiyle dikkatimi çekti. Ersin Çelik yazısında Ekşi Sözlük’ün adeta bir edebi kamu olarak işlev gördüğünü, kurgusal bir otoriteye dönüştüğünü, dünya görüşlerine uymayan insanları karaladığını yazıyordu. Dünya çapında bilim insanı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç için yazdıkları gibi pek çok örnek verilebilirdi. Bu tutum geçmişte de Yale’de kürsü...