Sohbetler birer hayat okuludur. Türk Kahvesi programı vesilesiyle tanıma şansına eriştiğim birçok kıymetli insanın eğitiminin de bu sohbet halkalarıyla tamam-landığını görüyorum. Bugün bu fırsatları kaybettik. Sohbetlerin yerini önce konferanslar aldı. Konferansları, sahasının en yetkin isimleri verirdi. Konferansa gitmek o büyük insanları görmek dinlemek için en önemli fırsattı. Şimdi herkese her yerden ulaşılabiliyor, her seviyeden insan konferans verebiliyor.
Bir de sunumlar var: Görsellerle özetlenmiş veriler, hap cümleler, istatistikler… Bir resim veriyor bize sunum, bir fikir anlatmıyor. Meselenin özüne değil görünümüne vâkıf oluyoruz sunumlarla. Sohbetlerde ise teknik ayrıntılar önemli değildir. Kimsenin aklında tutamayacağı teknik ayrıntıların yerini hayata ışık tutan felsefe ve ahlâk öğütleri alır.
Sunum, video seyretmekten meselenin sorunun ya da çözümün özünü anlayamıyoruz. Sunumlar biz...