Popüler yarışmaların ve realty şovların mucidi yapımcının hikâyesini anlatan bir film izlemiştim. Bu yapımcı bir hayalperestti. Uzun süre kimse yüzüne bakmamış. Ne zamanki CIA ile işbirliği yapmayı kabul etmiş, o zaman tasarladığı program formatları televizyonlarda kabul görmüştü.
Bu formatlar bugün hâlâ dünyanın her yerinde yayınlanıyor. Formatın mucidinin hayalindeki programın merkez fikri en iyisini bulmak değil en kötüsünü bulmaktı! Bir keresinde Amerika’nın kırsalından gelen şarkı söylemek isteyen yarışmacıların arasından en iyisini seçmek amaçtı. Ama o şovu etkili hale getirmek için en kötüsünü arıyordu. Yapımcının rejiden “Daha kötüsü, daha berbatı yok mu” diye bağırıp kendini parçaladığı sahne hâlâ aklımdadır.
Aynı ses eminim birçok program ekibinin kulaklarında yankılanıyordur. “Daha berbatı, berbatın berbatı yok mu?” Olmaz böyle şey diyebileceğimiz ahlaksızlıklar dipsiz bir kuyuda gibi...