Hem televizyon programları hem de onların arka planındaki hazırlık çalışmaları esnasında yaptığım pek çok sohbette yukarıdaki başlık önümüze düşüyor. Güncel olaylar da elbette bunu teyit ediyor. Bu konu yeni bir başlık değil, lakin yeni dünyada yeniden tartışılması gereken bir başlık olarak önümüzde duruyor.
Teorisyenler ve siyasetçiler pratiklerin dışına çıkıp her şeye bütünden bakacağız derken hayatın detaylarını, ara sokaklarda olanı kaçırıyorlar. Bu konuya bu yüzyıla özel şık kavramlar üreten sahanın bilim adamlarına bırakıyor, kendi hayatımdan yola çıkarak düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Din iman konusu mu, ideoloji mi? Bu soru bana 20 yaşımda 12 Eylül darbesinin ardından ortaya çıkan iklimde sorulsa ne derdim acaba? Aradan geçen onca yılın ardından bugün sorulsa cevabım ne olurdu? Doğru cevabı verebilir miyim bilmiyorum.