Geçenlerde bir arkadaşımla sohbette konu; toplumun ayrışmasına, oradan da akademik eserlerde ki atıflara geldi. Akademisyenlerin bazen duygularını, bazen nefretlerini, bazen tecrübelerini nasıl bilimsel makalelerin arasına sıkıştırdıklarını konuşuyorduk. Özetle “özgür düşüncenin kalesi” kabul edilen akademiyi konuşuyorduk…
Sohbetin ilerleyen dakikalarında fark ettik ki, bu ayrışmalar siyasi görüş ya da fikirlerle sınırlı değil. Mahalle, cinsiyet...