Eflatun “Konuşma, aklını kullanma sanatıdır.” diyor. Her konuda her yerde pek çok itiraz dinliyor, okuyoruz. Bunların büyük bölümü konuyla ilgili bir cümleyle başlıyor ardından taa Aristo’dan beri Safsata Kılavuzu’nda tanımlanan örneklerden birine dönüşüveriyor. En çok kullanılan da “argumentum ad hominem”, bir argümanı ya da hükmü, delillerle değil, hükmü ya da argümanı ileri süreni karalamak suretiyle çürütmeye kalkışmak anlamındadır ve mantık ilminde safsataya girer.
Bu tartışma hiç bitmiyor. Niye almıyorlar sorusuna cevaplar çeşitli. Çoğunluk suçu Türkiye’de buluyor. Öyleydi böyleydi derken işin faturası her seferinde anlamsız yere Türkiye’ye çıkıyor. Türkiye’nin bu konuda gösterdiği gayret yok sayılıyor.
Bugünlerde Avrupa Parlamentosu seçimleri var. 400 milyon insan seçimlerde oy kullanacak. Nüfusa göre en büyük ülke Almanya 83 milyon ile en kalabalık AB ülkesi. Onu 64 milyon ile Fransa takip ediyor. Geri kalan ülkeler İtalya, İspanya ve diğerleri. Türkiye eğer Avrupa Birliği’ne alınmış olsaydı 85 milyon nüfusuyla Avrupa Parlamentosu’na en fazla temsilci gönderecek ülke olacaktı. Belki de bu nedenle 2005 yılından itibaren her ülke Türkiye’yi...