1947 yılında yayınlan bu kitabın yazar hanesinde “bir heyet tarafından meydana getirilmiştir” yazıyor. Girişte “Türk Genci!” hitabının ardından da “Dindarlık zevki, maddi olmayan bir zevktir. Onu maddi menfaatlere ve dünya işleriyle karıştıranların bu memlekete fenalık ettiklerini tarih anlatmış ve ispat etmiştir. Hâlbuki İslam dininin emrettiği; sırf Yaradan’a minnet borcunu ödemek, iyilik için yaşamak gibi manevi hazları tadabilmek, dünyalara değen en büyük menfaattir… Milliyetine ve dinine güven, iyi bir vatansever olduğun kadar iyi bir dindar da ol!”
Bu yıllarda bir heyete bu kitabı yazdıran iklim Türkiye’nin Kemalist devrimciliğin, pozitivizm ruh ikliminin uyandırdığı rahatsızlıktır. Bir orta yol arayışıdır. İslam tarihini, ibadetleri anlatan kitap dönemin ideolojik örgüsünü ve dilini de korur. Mesela “Allah’a iman” değil, “ulu tanrıya iman” der. Kitapta din, namazdan, hacca anlatılır…