Darbeciler hidayete mi erdi ki darbelerin bir daha olmayacağına
inanılıyor.” Avni Özgürel darbelerle ilgili sorulan bir soruya
böyle cevap vermişti. Hoş, bu sefer darbe yapanların “hidayete
ermiş” takımdan çıkması da ayrı bir ironi oldu.
15 Temmuz gecesi o 9 saatte yaşananları tekrar tekrar anlatmaya
gerek yok. Bu 9 saatten en az 500 filmlik birbirinden farklı
açıları anlatan hikaye çıkar. Kuyruğu birbirine değmeyen binlerce
tilkinin, iç içe geçmiş matruşka ilişkilerin haritası ise kısa
sürede kolay kolay ortaya çıkacağa benzemiyor. Şu an gördüklerimiz
buzdağının küçük bir parçası. İtiraflar bizi asıl merkeze
götürmüyor. Birçoğu olan biteni tam mahiyetiyle ortaya çıkarmayan,
detaylı ama öze dokunmayan bilgiler. Hala Yurtta Sulh Cihanda Sulh
Konseyi'nin üyeleri kimdir, beyin takımı kimdir bilmiyoruz.
Yapanların, yani uygulayıcıların neci olduğunu ve hangi örgüte
mensup olduklarını öğrendik ancak planlayıcıların kimliği,
hedefleri henüz ortaya çıkmadı.
Hüseyin Gülerce, 2012 yılında Darbeleri Araştırma Komisyonu'nda
“Biz 28 Şubat'ta teslim olmaya hazırdık, Milli görüşçüler ve
özellikle Erbakan sorun çıkardı“ diyerek 28 Şubat darbesi için O'nu
suçlamıştı. 28 Şubat'ta Refahyol iktidarını devirmek isteyen askeri
cuntaya teslim olmaya (burada teslim olmak, katılmak olarak da
yorumlanabilir) hazır olan bir gücün şimdi kendisi tek başına darbe
yapabilir mi sorusu üzerine çok düşünmek lazım.
Eğer değilse, diğer unsurlar kimler ve bu ittifakın amacı ne? Ne
istiyorlar sorusunun peşinden gitmekte fayda var.
Diğer taraftan 1950'den bu yana TSK içinde örgütlenmiş üç ayrı
darbeci gruptan söz ediliyor. Görünen o ki bir