“Fetö’nün Radikalleşme Süreci ve Bireyin Ezoterik Yolculuğu” ile “Ezoterik Radikal Bir Hareket Olarak Fetö”… Bu iki makale politik bir olgu ve eylem olmanın ötesinde uzun süredir tartıştığımız Fetöcü olma süreçlerine ilişkin akademik bir çerçeveyle konuyu ortaya koyuyor. Bu makalelerin yazarı Prof. Dr. Hilmi Demir radikal dini hareketler konusunda uzmanlaşmış az sayıda hatta ve hatta nadir bulunan akademisyenlerin başında geliyor. Bu alanda uzmanlaşmış kişilerin azlığının toplumdaki potansiyel tehlikeleri fark etmek ve fark ettirmek noktasında önemli olduğunu düşünüyorum.
…
Hilmi Demir’in makalesini okurken bir arkadaşımızın söylediği sözleri düşünmeden edemedim. O Fetöcülüğün eylemsel ve örgütsel kısmıyla mücadele etmenin daha kolay ama buna sebep olan zihniyet ile mücadelenin çok zor olduğunu söylüyordu. Birçok insanın Fetöcü olmasa da dünyaya zihniyet olarak Fetöcü gibi baktığını ve düşündüğünü söylüyor ve kapsamı da çok geniş tutuyordu. Mesela “kendi grubunun üyesi olmayana destek vermemekten” başlayarak, “kendini gizlemeyi alışkanlık haline getirmeye”, “legal yapıların ardında bambaşka bir arka yüz oluşturmaya” kadar birçok davranış biçimine işaret ediyordu. Asıl sorun bu yaklaşımın zihniyet olarak yaşatılmasıdır derken stratejinin yanlışlığına işaret ediyor ve uzun vadede Fetöcülüğün mutasyona uğramış versiyonlarıyla karşılaşabileceğimiz konusunda uyarıyordu.
…