Gülen'in iade davası üzerine çok şey yazılıp çiziliyor. Birçoğu
da yanlış malumat içeren bu haberler “beceremiyorlar” algısı
oluşturma amacını güdüyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile bunları
paylaştığımda kamuoyunun yanlış bilgilendirildiğini söyledi.
Belgeler mahkemeye sunulmak üzere değil, oradaki bakanlığa sunulmak
üzere, İngilizce-Türkçe olarak hazırlanmış. Bozdağ “Biz orada
savunma yapmıyoruz sadece iade edilerek bizim mahkemelerimizde
yargılanmasını sağlayacak belgeleri gönderiyoruz. Yazışmalar
devletler arasındaki anlaşmalar çerçevesinde, hukuk normlarına
uygun olarak yürütülüyor. Bizim muhatabımız oradaki mahkeme değil
Adalet Bakanlığı. Bu konuyu yürüten bürokratlarımız son derece
tecrübeli ve işinin ehli.” diyor. Doğrusu bu konuda bilgi kirliliği
üreten haberler had safhada... Bu konudaki manipülasyona karşı
uyarmak istedim.
İÇ -DIŞ KAMUOYU
Biz iç kamuoyunda dünyaları yıkıp, kurup büyük işler-laflar edip
duruyoruz. Ancak bunun dışarıdaki algıya etkisi olmuyor. Etkili
iletişim kanalları oluşturmak için iç kamuoyu ve dış kamuoyunu
ayırarak bir strateji oluşturmak gerekiyor. Bunun için de Türkiye
adına konuşabilecek, sanattan siyasete etkili, lafı dinlenir kim
varsa vazifeye çağrılmalı. İktidarla kavgası olsa bile ben pek çok
insanın vazife verildiğinde, kavgasına parantez açıp koşarak ülkesi
için çaba göstereceğine inanıyorum. Alarm zilleri, ortak paydamızın
bu ülkeyi sevmek olması gerektiğini söylüyor.