Bugünlerde yaşananları “tavşan kaç tazı tut” deyimi çok iyi
özetliyor. Kendiliğinden sebep-sonuç ilişkisiyle, hayatın olağan
akışı içinde oluşanlarla, toplumun her katmanında yer alabilen
'illegal ağlar' ve “iç buhran gönüllüleri” tarafından çıkartılan
olayları ayrıştıramadığımız bir döneme girdik.
Kim kimdir? Kim kime hizmet ediyor? Kim nereden geldi ve nereye
gidiyor?
Bu soruları daha fazla sormaya başladık. Özetle “oyun kurup-oyun
bozma” klişesinin çokça kullanıldığı, 'herkesin kendi kurgusunun
gerçekleştiğini' zannettiği bir dönemde ortak sözlerin ve olayların
arka planını okumak zor.
Sözler ve eylemler artık görünenin ötesinde başka bir bütünün
parçası haline gelmeye başladı.
Etrafıma baktığımda çapına, konumuna bakmadan herkes ülkeyi
kendisinin yönettiğini zannediyor. Herkes legal yapılardan ziyade
illegal yapılara dahilmiş gibi görünmeye hevesli. Gizemli
ilişkiler, komplo analizleri, siyasetin zahirini yok sayan
anlayışlar, bu ülkeye yarardan çok zarar veriyor.