Geçen hafta İngiltere'de The Telegraph gazetesinde çıkan bir haber, İngiltere'nin 2008'de, ulusal düzeyde yerel birimleri görevlendirerek başlattığı ekstremizmle mücadelede yeni bir aşamaya geldiğini ortaya koyuyor. Hükümet yeni bir yasa tasarısı hazırlığı içinde. Cameron'un geçen haftaki açıklamaları da bunu teyit ediyor. Yeni tasarı teröristleri belirleme ve yakalamanın çok daha ötesine gidiyor. Müslümanların kendi aralarındaki meseleleri çözmek için başvurdukları “şeriat mahkemeleri”, yasa tasarısına göre “paralel hukuk” olarak algılanıyor. Hükümet özellikle kadınların şeriat mahkemelerince zorunlu evlilik ve boşanma vakalarında mağdur edildiklerini gözlemlediğini ve bunun engellenmesi gerektiğini söylüyor. Tasarı ayrıca üniversiteleri, yardım organizasyonlarını, yerel konseyleri radikalizme karşı açık ve korunmasız bularak, yeni önlemler de getiriyor.
İmamların yanlarında süpervizör olmaksızın, çocuklarla çalışmaları yasaklanıyor. İş yerinde radikalleşme eğilimi gösterenlerin bildirilmesi teşvik ediliyor. “İngiliz değerlerine sahip olmak” vatandaşlık şartları arasında sayılıyor.
İngiltere›den Suriye'ye, Işid'a katılmak için giden Müslüman sayısı 700›ü buldu. Bu sayının 320'si İngiltere'ye geri döndü.
Bahsi geçen yasa tasarısı, seçim sonuçlarıyla birlikte değerlendirilmeli. Dünya, yeni bir yol kavşağında. İslam dünyasının eski-yeni muhafazakarlarıyla Avrupa'nın muhafazakarlarının çarpışacağı bir gelecek bizi bekliyor. Türkiyeli Müslümanlar olarak bu süreci iyi okumakta fayda var.